Aşağıdaki arşivin oluşmasını sağlayan yazar Mehmet Berk Yaltırık‘a ve arşivini paylaşan Ali Özçelik‘e teşekkür ederim.
Güneş Kral XIV. Louis tarafından arkeolojik eser avcılığı için görevlendirilen seyyah Paul Lucas (1664-1737), 18. Yüzyılın başında en az iki kez Anadolu’ya gelmiştir. Aşağıdaki gravür, 1712’de Konya-Karapınar civarında Lucas ile ona eşlik eden kafilenin Türkmen bir eşkıya çetesinin saldırısına uğraması ve iki grup arasında geçen müsademeyi gösteriyor. Bugün eser, Atina’daki The American School of Classical Studies kütüphanesinde yer almaktadır.

93 Harbi (1876-77 Osmanlı-Rus Harbi) öncesi çıkarılan zeybek affı: Soldan üçüncü Meşhur Çakırcalı Mehmet Efe’nin babası Çakırcalı Ahmet Efe
Küçük Cerit Mehmet Efe’nin idamlık zeybekleri (1883)
1900’lerin başlarında Aydın Hapishanesi’ndeki mahkûmlar
1900’lerin başlarında idamlık bir zeybek
1900’lerin başlarından mahkûm zeybekler
1900’lerin başlarından bir Afro Zeybek mahkûm
Ardından “Bize de Derler Çakıcı”, “Mezarımın Taşı Bozdağ’a Karşı” gibi türküler yakılan, hayatı filmlere, romanlara konu olan Çakırcalı Mehmed Efe (solda)
Çakırcalı Mehmet Efe’nin cesedinin teşhiri (1911)
“Hekimoğlu Derler Benim Aslıma” türküsü ile tanınan Hekimoğlu’na ait olduğu ifade edilen (işaretli şahıs) fotoğraf. Kenarda “Fatsa 1910” yazılmışsa da 1913’te çekildiği belirtilmektedir.
Solda sağa Yörük Osman Efe, Küçük Cirid Mehmed ve Dadıcı Musa
“Çakırcalı’nın pususundan, Çamlıcalı’nın kurşunundan korkacaksın” diye anılan, Çakırcalı Mehmed Efe’nin ömrü boyunca alt edemediği nadir isimlerden Çamlıcalı Hüseyin Efe ve Çetesi
Eşkıya iken Kuvayı Milliye kahramanı olan iki isim Kemerdereli Ali Efe ve Çete Ahmet